Gönüllülükte Ortak Yolculuğumuz

Gönüllülük, kalp ve gönül bağlamında bizi birleştiren ortak gendir. Günümüze uzanan kadim geçmişimiz, mirasçısı olduğumuz değerler, inancımız, bize gönüllü olmayı, gönüllere dokunmayı öğütler. Elimizdeki bu eşsiz hazine gönüllülüğün geçmişten gelen nostaljik bir yadigâr olmadığını gösterir.

Gönüllülük gelenektir, güncelliktir, gelecektir. Fayda ve değer yaratmak, etki ortaya çıkartmak, sürekliliktir. Sosyal sorumluluğun ve katılımın sağlanması, farkındalığın ortaya çıkartılması, gelecek kuşaklara ilham verilmesi için stratejik bir değerdir. Yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının, kamu kurum ve kuruluşlarının iş birliklerinde vazgeçilemez bir gerekliliktir. Risk gurupları veya dezavantajlı guruplarla yapılabilecek çalışmalarda gönüllülük sosyal tutkaldır.

Gönüllülerin gücü nereden gelir? Dünyada bir ülke olsalardı nerede olacaklardı? Gönüllülerin neden gönüllü oldukları, seçimleri, yönetilmeleri, etkileri ve ödüllendirmeleri gelecekte yapılacak çalışmaların önünü açmaktadır. Bütün bu süreçlere yön verecek, gönüllülüğü ve gönüllüyü koruyacak ana etmen, gönüllülük çalışmalarının çıkartılacak çerçeve bir kanunda toparlanması olacaktır.

Yerel, bölgesel ve ulusal sınırların ötesine geçerek evrensel bir değeri olan gönüllülük çalışmaları toplumsal, ekonomik ve politik kabul edilebilirliği en yüksek olgudur. Gönlün dilini konuşabilmek için ayrı bir dil bilmeye gerek yoktur. Bu evrensel dili anlamak için tercümeye ihtiyaç yoktur. Ben olmasam da olur demeyin...
Gönüllüler: Siz varsanız çok şey olur!